Güneş ve hidrojenin güç birliği geleceğin sürdürülebilir enerjisi olacak

Gündem 23.10.2024 - 11:03
 

Güneş ve hidrojenin güç birliği geleceğin sürdürülebilir enerjisi olacak

Gündem
Dünya genelinde iklim krizi kendini gün geçtikçe daha fazla hissettirirken, yenilenebilir temiz enerji arayışı da hız kazandı. Bu noktada temiz ve sürdürülebilir enerjinin oldukça önemli hale geldiğine dikkat çeken CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, bu süreçte güneş ve hidrojen enerjisinin geleceğin enerji çözümleri olarak öne çıktığını söyledi. ANTALYA (İGFA) - Yerli ve milli ürünlerin üretildiği ve geliştirildiği Türk enerji markası CW Enerji’nin Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, dünyada sürdürülebilir enerji çözümlerinin giderek daha fazla önem kazanmaya başladığını belirterek, enerjiye ulaşmada güneş ve yeşil hidrojenin geleceğin enerji kaynaklarından olacağına dikkat çekti.   Küresel iklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarına olan talebin her geçen gün artığını ifade eden Sarvan, bu süreçte güneş ve hidrojen enerjisi birlikteliğinin geleceğin enerji çözümleri olarak öne çıktığını söyledi.   Yenilenebilir ve çevre dostu yapılarıyla bu iki enerji kaynağının oldukça önemli olduğunun altını çizen Sarvan, “Güneş enerjisi, dünyanın en bol ve yenilenebilir enerji kaynaklarından biri. Hidrojen ise güneş enerjisine mükemmel bir tamamlayıcı olarak kabul ediliyor. Enerji depolama çözümleri arayışında hidrojen, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilerek depolanıp daha sonra gerektiğinde enerjiye dönüştürülebiliyor. Güneş ve hidrojen enerjisi, geleceğin enerji sistemlerinde birbirini tamamlayan iki temel unsur diyebiliriz” dedi.   HİDROJEN ENERJİ PAZARI SON YILLARDA ÖNEMLİ GELİŞMELER KAYDETTİ Sarvan, “Dünya genelinde hidrojen enerji pazarı son yıllarda önemli gelişmeler kaydetti ve büyük yatırımlar aldı. 2024 itibarıyla temiz hidrojen projelerine yapılan yatırım 2020'de 10 milyar dolarken 75 milyar dolara yükselerek yedi kat arttı. Şu anda hidrojen değeri zincirinde 1.500'den fazla proje bulunuyor. Bu projeler, hidrojen üretiminden altyapı geliştirilmesine kadar farklı alanlarda faaliyet gösteriyor” diye konuştu.   ÇEVRESEL SORUNLARA ÇÖZÜM Hidrojen ve güneş enerjisinin fosil yakıtların yol açtığı çevresel sorunlara bir çözüm olarak öne çıktığını ifade eden Sarvan, hidrojenin yakıt hücresinde yanma sırasında yalnızca su buharı açığa çıkardığını ve buna bağlı olarak karbon emisyonlarını sıfıra indirme potansiyeli ile temiz enerji hedeflerine ulaşmada büyük bir avantaj sağladığını söyledi.   Sarvan, hidrojenin temiz enerjiye geçişte çok önemli bir rol oynadığını dile getirerek, “Güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra son yıllarda hidrojen de en çok konuşulan ve önemli enerji taşıyıcılardan biri olarak karşımıza çıkıyor. İklim krizi ile karşı karşıya olduğumuz günümüz dünyasında; temiz, verimli ve sürdürülebilir enerji kaynakları fazlasıyla kritik hale geldi. Hidrojen ve güneş de iklim krizi ile etkin bir şekilde mücadele etme noktasında önemli bir rol üstleniyor. Yani güneş ve yeşil hidrojen enerjisi temiz ve yeşil enerjiye giden yolda oldukça önemli bir konumda yer alıyor” dedi.   SARVAN: “YEŞİL HİDROJENDE KÜRESEL LİDERLİK ZOR DEĞİL” Özellikle yeşil hidrojenin diğer hidrojen kaynaklarına kıyasla çevresel açıdan daha sürdürülebilir bir seçenek olduğunu dile getiren Sarvan, bu konuda AB’nin ciddi yatırımları olduğunu kaydetti.   Sarvan, Türkiye’nin bu alanda daha fazla yol alması gerektiğine dikkat çekerek, “Ülkemiz hidrojen konusunda önemli potansiyele sahip. Bu potansiyelin üzerine gidilmesi gerekiyor. Bu nedenle yenilenebilir enerji alt yapısını daha fazla geliştirmeye ihtiyacımız var. Yeşil hidrojen üretimi önümüzdeki yıllarda daha fazla gündeme gelecek. Bu noktada gerek akademik kadrolarımız gerekse de bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerimiz için önemli ev ödevleri var. Herkes bu alana yoğunlaşmalı. Bu konuda her türlü akademik çalışmaya destek olacağımızı da ifade etmekten kaçınmıyoruz. Yeşil hidrojen üretimi konusunda ülkemizde büyük bir potansiyel var. Diğer yandan Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onayladığı dikkate alındığında daha kararlı iklim ve enerji dönüşümü hedeflerine ihtiyacımız olduğu bir gerçek” diye konuştu.   YERLİ VE MİLLİ TEKNOLOJİLER İLE BAYRAĞIMIZI DÜNYADA DALGALANDIRIYORUZ Karbonsuz bir enerji geleceği yaratma yolunda hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Sarvan, özellikle güneş ve rüzgâr gibi enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin depolanması ve gerektiğinde kullanılmasına olanak tanıyan yeşil hidrojen enerjisinin enerji depolama çözümleri açısından da büyük bir fırsat sunduğunu söyledi.   Sarvan, CW Enerji olarak yeşil hidrojen üretimi ve depolama sistemleri üzerine yakından ilgilendiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: “Yenilenebilir enerjinin her alanında yıllardır olduğu gibi bugün de yeni teknolojilere önem veriyoruz. CW Enerji olarak Antalya’dan tüm dünyaya teknolojiler ihraç ediyoruz. Gelecekte önem kazanacağına olan inancımız nedeniyle yeşil hidrojen üretimi ve depolama sistemleri ve üretimi konusunda da aktif ve bilimsel çalışmalar yürütüyoruz. Hidrojen depolama sistemleri üzerindeki çalışmalarımız ile enerjiyi güvenli ve verimli bir şekilde depolayarak, kesintisiz enerji sağlama gayretindeyiz. Hidrojen, temiz enerjiye geçişte çok önemli bir rol oynayacak ve enerji sektöründe devrim yaratma potansiyeline sahip. Gelecek güneş enerjisi ve hidrojende” dedi.   HİDROJEN KONUSU İLE YAKINDAN İLGİLENİYORUZ Bakanlığın çalışmaları hakkında da değerlendirmede bulunan Sarvan, “Geçtiğimiz yılın başında Türkiye’de de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ‘Türk Hidrojen Teknolojisi Stratejisi ve Yol Haritası’nı kısa süre önce yayınlandı. Yol Haritası’nda çok önemli vizyonlar ortaya konuldu. Bakanlığımızın çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Bu bilinçle CW Enerji bünyesinde hidrojen konusu ile yakından ilgileniyoruz. Gündüz güneşten alacağımız elektrikle hidrojen üretip depolayıp, daha sonra ya gaz olarak ya da elektriğe çevirip istenilen zamanda istenilen yerde kullanılması üzerine neler yapabileceğimizi değerlendiriyoruz” diye konuştu.   ÜLKE İSTİHDAMINA KATKIDA BULUNUYOR “CW Enerji olarak yaklaşık 1500 kişilik istihdamımız ile yerel iş gücüne önemli bir katkı sağlayarak Türkiye ekonomisinin büyümesine destek oluyoruz” diyen Sarvan, şöyle devam etti: “Yüksek ihracat kapasitemiz ve sürdürülebilir enerji projelerimizle ülkemizin enerji bağımsızlığına ve yenilenebilir enerji sektörünün gelişimine katkıda bulunuyoruz. Hayata geçirdiğimiz projelerimizle sektörün gelişimine öncülük ederken, cari açığın azaltılmasına önemli bir destek veriyor, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltma hedefine de önemli katkılar sağlıyoruz. Daha sürdürülebilir bir dünya ve gelecek nesillerin refahı için enerji yatırımlarına hız kesmeden devam ederken, ülkemizin enerjideki dışa bağımlılığını en az seviyeye indirmek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.”  
Gündem

Dünya genelinde iklim krizi kendini gün geçtikçe daha fazla hissettirirken, yenilenebilir temiz enerji arayışı da hız kazandı. Bu noktada temiz ve sürdürülebilir enerjinin oldukça önemli hale geldiğine dikkat çeken CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, bu süreçte güneş ve hidrojen enerjisinin geleceğin enerji çözümleri olarak öne çıktığını söyledi.

ANTALYA (İGFA) - Yerli ve milli ürünlerin üretildiği ve geliştirildiği Türk enerji markası CW Enerji’nin Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, dünyada sürdürülebilir enerji çözümlerinin giderek daha fazla önem kazanmaya başladığını belirterek, enerjiye ulaşmada güneş ve yeşil hidrojenin geleceğin enerji kaynaklarından olacağına dikkat çekti.

 

Küresel iklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarına olan talebin her geçen gün artığını ifade eden Sarvan, bu süreçte güneş ve hidrojen enerjisi birlikteliğinin geleceğin enerji çözümleri olarak öne çıktığını söyledi.

 

Yenilenebilir ve çevre dostu yapılarıyla bu iki enerji kaynağının oldukça önemli olduğunun altını çizen Sarvan, “Güneş enerjisi, dünyanın en bol ve yenilenebilir enerji kaynaklarından biri. Hidrojen ise güneş enerjisine mükemmel bir tamamlayıcı olarak kabul ediliyor. Enerji depolama çözümleri arayışında hidrojen, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilerek depolanıp daha sonra gerektiğinde enerjiye dönüştürülebiliyor. Güneş ve hidrojen enerjisi, geleceğin enerji sistemlerinde birbirini tamamlayan iki temel unsur diyebiliriz” dedi.

 

HİDROJEN ENERJİ PAZARI SON YILLARDA ÖNEMLİ GELİŞMELER KAYDETTİ

Sarvan, “Dünya genelinde hidrojen enerji pazarı son yıllarda önemli gelişmeler kaydetti ve büyük yatırımlar aldı. 2024 itibarıyla temiz hidrojen projelerine yapılan yatırım 2020'de 10 milyar dolarken 75 milyar dolara yükselerek yedi kat arttı. Şu anda hidrojen değeri zincirinde 1.500'den fazla proje bulunuyor. Bu projeler, hidrojen üretiminden altyapı geliştirilmesine kadar farklı alanlarda faaliyet gösteriyor” diye konuştu.

 

ÇEVRESEL SORUNLARA ÇÖZÜM

Hidrojen ve güneş enerjisinin fosil yakıtların yol açtığı çevresel sorunlara bir çözüm olarak öne çıktığını ifade eden Sarvan, hidrojenin yakıt hücresinde yanma sırasında yalnızca su buharı açığa çıkardığını ve buna bağlı olarak karbon emisyonlarını sıfıra indirme potansiyeli ile temiz enerji hedeflerine ulaşmada büyük bir avantaj sağladığını söyledi.

 

Sarvan, hidrojenin temiz enerjiye geçişte çok önemli bir rol oynadığını dile getirerek, “Güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra son yıllarda hidrojen de en çok konuşulan ve önemli enerji taşıyıcılardan biri olarak karşımıza çıkıyor. İklim krizi ile karşı karşıya olduğumuz günümüz dünyasında; temiz, verimli ve sürdürülebilir enerji kaynakları fazlasıyla kritik hale geldi. Hidrojen ve güneş de iklim krizi ile etkin bir şekilde mücadele etme noktasında önemli bir rol üstleniyor. Yani güneş ve yeşil hidrojen enerjisi temiz ve yeşil enerjiye giden yolda oldukça önemli bir konumda yer alıyor” dedi.

 

SARVAN: “YEŞİL HİDROJENDE KÜRESEL LİDERLİK ZOR DEĞİL”

Özellikle yeşil hidrojenin diğer hidrojen kaynaklarına kıyasla çevresel açıdan daha sürdürülebilir bir seçenek olduğunu dile getiren Sarvan, bu konuda AB’nin ciddi yatırımları olduğunu kaydetti.

 

Sarvan, Türkiye’nin bu alanda daha fazla yol alması gerektiğine dikkat çekerek, “Ülkemiz hidrojen konusunda önemli potansiyele sahip. Bu potansiyelin üzerine gidilmesi gerekiyor. Bu nedenle yenilenebilir enerji alt yapısını daha fazla geliştirmeye ihtiyacımız var. Yeşil hidrojen üretimi önümüzdeki yıllarda daha fazla gündeme gelecek. Bu noktada gerek akademik kadrolarımız gerekse de bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerimiz için önemli ev ödevleri var. Herkes bu alana yoğunlaşmalı. Bu konuda her türlü akademik çalışmaya destek olacağımızı da ifade etmekten kaçınmıyoruz. Yeşil hidrojen üretimi konusunda ülkemizde büyük bir potansiyel var. Diğer yandan Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onayladığı dikkate alındığında daha kararlı iklim ve enerji dönüşümü hedeflerine ihtiyacımız olduğu bir gerçek” diye konuştu.

 

YERLİ VE MİLLİ TEKNOLOJİLER İLE BAYRAĞIMIZI DÜNYADA DALGALANDIRIYORUZ

Karbonsuz bir enerji geleceği yaratma yolunda hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Sarvan, özellikle güneş ve rüzgâr gibi enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin depolanması ve gerektiğinde kullanılmasına olanak tanıyan yeşil hidrojen enerjisinin enerji depolama çözümleri açısından da büyük bir fırsat sunduğunu söyledi.

 

Sarvan, CW Enerji olarak yeşil hidrojen üretimi ve depolama sistemleri üzerine yakından ilgilendiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: “Yenilenebilir enerjinin her alanında yıllardır olduğu gibi bugün de yeni teknolojilere önem veriyoruz. CW Enerji olarak Antalya’dan tüm dünyaya teknolojiler ihraç ediyoruz. Gelecekte önem kazanacağına olan inancımız nedeniyle yeşil hidrojen üretimi ve depolama sistemleri ve üretimi konusunda da aktif ve bilimsel çalışmalar yürütüyoruz. Hidrojen depolama sistemleri üzerindeki çalışmalarımız ile enerjiyi güvenli ve verimli bir şekilde depolayarak, kesintisiz enerji sağlama gayretindeyiz. Hidrojen, temiz enerjiye geçişte çok önemli bir rol oynayacak ve enerji sektöründe devrim yaratma potansiyeline sahip. Gelecek güneş enerjisi ve hidrojende” dedi.

 

HİDROJEN KONUSU İLE YAKINDAN İLGİLENİYORUZ

Bakanlığın çalışmaları hakkında da değerlendirmede bulunan Sarvan, “Geçtiğimiz yılın başında Türkiye’de de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ‘Türk Hidrojen Teknolojisi Stratejisi ve Yol Haritası’nı kısa süre önce yayınlandı. Yol Haritası’nda çok önemli vizyonlar ortaya konuldu. Bakanlığımızın çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Bu bilinçle CW Enerji bünyesinde hidrojen konusu ile yakından ilgileniyoruz. Gündüz güneşten alacağımız elektrikle hidrojen üretip depolayıp, daha sonra ya gaz olarak ya da elektriğe çevirip istenilen zamanda istenilen yerde kullanılması üzerine neler yapabileceğimizi değerlendiriyoruz” diye konuştu.

 

ÜLKE İSTİHDAMINA KATKIDA BULUNUYOR

“CW Enerji olarak yaklaşık 1500 kişilik istihdamımız ile yerel iş gücüne önemli bir katkı sağlayarak Türkiye ekonomisinin büyümesine destek oluyoruz” diyen Sarvan, şöyle devam etti: “Yüksek ihracat kapasitemiz ve sürdürülebilir enerji projelerimizle ülkemizin enerji bağımsızlığına ve yenilenebilir enerji sektörünün gelişimine katkıda bulunuyoruz. Hayata geçirdiğimiz projelerimizle sektörün gelişimine öncülük ederken, cari açığın azaltılmasına önemli bir destek veriyor, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltma hedefine de önemli katkılar sağlıyoruz. Daha sürdürülebilir bir dünya ve gelecek nesillerin refahı için enerji yatırımlarına hız kesmeden devam ederken, ülkemizin enerjideki dışa bağımlılığını en az seviyeye indirmek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.